ÖZET
Amaç:
Borderline over tümörü tanısı alan 53 olgunun klinik özelliklerinin, uygulanan tedavi yöntemlerinin, rekürrens ve sağkalım oranlarının belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem:
Bu çalışmaya 2001-2011 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde jinekoloji kliniklerinde borderline over tümörü tanısı alan 53 olgu dahil edildi. Retrospektif olarak sosyodemografik veriler, hastalığın tanı ve tedavi süreçlerinde uygulanan yöntemler, fertilite arzusu, hastalığın progresyonu, sağkalım süreleri, rekürrens durumları değerlendirildi.
Bulgular:
Ortalama yaş 45.4±15.5 olarak hesaplandı. Olguların %56.6’sı postmenopozal, %43.4’ü premenopozal dönemde tanı aldı. Histolojilerin %67.9’u seröz, %26.4’ü müsinöz ve %5.7’si mixt tip olarak saptandı. Olguların %62.3’ünde kanser antijen 125 (CA-125) değeri referans aralığının (≥35IU/ml) üstünde bulundu. Bir olguya total abdominal histerektomi (TAH) ve bilateral salpingooferektomi (BSO), 7 olguya (%13.2) unilateral salpingooferektomi (USO)+ diğer overden biyopsi, 14 olguya (%26.4) USO+evreleme ve 31 olguya (%58.5) TAH+BSO+omentektomi+bilateral pelvik paraaortik lenf nodu disseksiyonu (BPPLND) yapıldı. Kırkdokuz olgu (%92.45) evre 1’de tanı aldı. Olguların %39.6’sına (n=21) fertilite koruyucu cerrahi, bu olguların beşine 1 yıl içinde tamamlayıcı cerrahi uygulandı. Geriye kalan 16 olgunun beşi operasyon sonrası gebe kalırken, 1 olgu ektopik gebelik geçirdi. Olguların hiçbirinde nüks saptanmadı.
Sonuç:
Borderline tümörler çok iyi prognozludur. Konservatif cerrahi reprödüktif çağda ve fertilitesinin korunmasını isteyen hastalar için değerlendirilebilir fakat hastalar nüks açısından bilgilendirilmelidir. Bizim borderline over tümörleri ile ilgili deneyimlerimiz literatür ile uyumludur.