ÖZET
Amaç:
Bu çalışmanın amacı intertrokanterik femur kırıkları (IFK) olan hastaların cerrahi tedavisinde komorbiditelerin ve fiksasyon yöntemlerinin, kaynamaya başlama süresini (KBS) etkileyip etkilemediğini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya IFK nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan 55 hasta (12 erkek ve 43 kadın) alındı. Hastaların yaş ortalaması 79,29±81,13 yıl (61,6 ile 91,5 yıl arasında değişmekteydi). Kırıklar AO sınıflamasına göre sınıflandırıldı. Yirmi bir hasta dinamik kalça vidası (DHS) ile tedavi edildi, 15 hasta eksternal fiksatör (EF) ile tedavi edildi, 19 hasta proksimal femoral çivi (PFN) ile tedavi edildi. Otuz bir hastanın diyabet, hipertansiyon vb. gibi ek hastalıkları vardı.
Bulgular:
Hastalar kaynamaya başlama süresine göre üç gruba ayrıldı. KBS’si <30 gün grup 1 (G1), 30-60 gün grup 2 (G2),>60 gün grup 3 (G3) olarak değerlendirildi. Gruplar arasında (G1, G2, G3) yaş, cinsiyet, ek hastalık ve fiksasyon yöntemi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Gruplar arasında postoperatif dönemde yoğun bakım ünitesine (YBÜ) refere edilme oranı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklar vardı. G3’te YBÜ refere edilme oranları G1’den anlamlı olarak yüksekti, istatistiksel olarak G2’den anlamlılığa yakın yüksekti. Birden fazla komorbiditesi olan hastaların hastanede yatış süresi diğer hastalardan anlamlılığa yakın derecede yüksekti.
Sonuç:
Fiksasyon tipi, yaş ve komorbiditelerin KBS’sini etkilemediği gözlenmiştir. Birden fazla komorbiditesi olan hastaların, uzun preoperatif cerrahi hazırlık süresi ve ek hastalıkların postoperatif dönemde kontrol edilmesi nedeniyle hastanede yatma sürelerinin daha uzun olduğu gözlendi.