ÖZET
Amaç:
Pnömoni ve akut solunum sıkıntısı sendromu, Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) majör komplikasyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kolesterol, hücre zarlarının başlıca lipid bileşenidir. Lipoproteinlerin mikroplara karşı ilk savunma hattı olarak temel bir role sahip olduğu bilinmektedir. Viral enfeksiyonlar sırasında lipoprotein seviyeleri değişir. Bu çalışmada, COVID-19 pnömonisi ile hastaneye yatırılan hastaların düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (LDL-C) seviyeleri ile hastalık şiddeti arasındaki ilişkiyi araştırdık.
Gereç ve Yöntem:
Polimeraz zincirleme reaksiyonu testi ile COVID-19 tanısı konan ve orta ve şiddetli COVID-19 pnömonisi nedeniyle hastaneye yatırılan Şiddetli Akut Solunum sendromu-Koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) 817 hastanın retrospektif ve gözlemsel bir çalışmasıdır.
Bulgular:
COVID-19 pnömonisi olan 817 hastanın 347’si (%42,5) orta, 470’i (%57,5) şiddetli klinik tabloda idi. Ağır hastalarda toplam kolesterol (TC) ve LDL düzeyleri orta şiddette hastalarla karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha düşüktü (sırasıyla p=0,02, p=0,03). TC ve LDL-K ile hastanede yatış süresi arasında negatif korelasyon saptandı (sırasıyla r=-0,163, p=0,02, r=-0,154, p=0,03).
Sonuç:
Sonuçlarımız hastalığın ciddiyeti ile ilişkili olarak COVID-19 hastalarında LDL-C düzeylerinde azalma olduğunu göstermektedir. Lipid metabolizması ile SARS-CoV-2 arasında yakın gelecekte LDL-C COVID-19’un şiddetini gösteren bir belirteç olarak önermemize izin verebilecek güçlü bir bağlantı olduğu sonucuna varılmıştır.