ÖZET
Amaç:
Araştırmanın amacı doğum yapan annelerin bebeklerine bağlanma durumları, doğum sonrası depresyon yaşama durumları ve etkileyen faktörlerin incelenmesidir.
Yöntem:
Araştırma, tanımlayıcı ve kesitsel tipte olup, Şubat-Nisan 2015 tarihleri arasında bir devlet hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini 150 kadın oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak, katılımcı bilgi formu, anne-bebek bağlanma ölçeği ve Edinburgh doğum sonrası depresyon ölçeği kullanılmıştır. Veriler yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde istatistiksel analiz yöntemleri olarak Kruskal Wallis, Mann-Whitney U, student-t testi ile korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular:
Kadınların anne-bebek bağlanma ölçeği puan ortalaması 1,13±1,81, depresyon ölçeği puan ortalaması ise 8,12±4,85 olduğu ve kadınların %16,7’sinin depresyon için risk grubunda olduğu saptanmıştır. Araştırmaya katılan kadınların son gebelikte istekli olma durumu ile anne bebek bağlanma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmış (p<0,05) (p=0,043), ancak annenin eğitimi, mesleği, aile tipi, istekli evlilik, gebelik sayısı ve bebeğin cinsiyeti ile anne-bebek bağlanma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0,05). Kadınların gebelik sırasında eşinden destek alma durumu ile depresyon yaşama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0,05) (p=0,03).
Kadınların depresyon yaşama durumu ile anne-bebek bağlanma düzeyi arasında pozitif yönlü zayıf ilişki olduğu saptanmış olup depresyon düzeyi arttıkça anne-bebek bağlanma düzeyinin de arttığı saptanmıştır (p=0,09, r=0,21).
Sonuç:
Araştırmaya katılan kadınların anne-bebek bağlanma oranları yüksek bulunmuş olup, istekli gebeliğin anne-bebek arasındaki bağı güçlendirdiği, gebelik sırasında eşinden destek almanın depresyon düzeyini etkilediği ve depresyon düzeyi arttıkça anne-bebek bağlanma düzeyinin de arttığı belirlenmiştir.