ÖZET
Growth hormon (GH) klasik anabolizan hormondur ve çocuklarda uzunlamasına kemik büyümesini sağlar. GH sekresyonu ileri yaşlara kadar devam eder ve çeşitli metabolik süreçlerde etkin rol alır. Yaklaşık kırk yıldır esas olarak büyüme geriliği olan çocukların boyunu uzatmada kullanılmakla birlikte, endokrinologlar GH'nun diğer fizyolojik etkilerinin de farkına varmışlardı. Ancak 80'li yılların sonuna kadar, erişkin hipopituiter hastalara tiroid, glukokortikoid ve gonad hormon replasmanı yapılırken, pubertal büyüme tamamlandıktan sonra GH eksikliğinin klinik bir problem oluşturmadığı düşünülmekteydi. Sonraları, çocukluk çağında GH tedavisi alanların, erişkin yaşta tedavinin kesilmesi sonucu hem fiziksel hem de psikososyal bazı sorunlarla karşılaştıkları anlaşıldı. GH eksikliği mevcut olan erişkinlerin vücut kompozisyonu, insülin-glukoz metabolizması, lipid profili ile diğer bazı fiziksel özelliklerinde olumsuzlukların ortaya çıktığı görüldü. Günümüzde erişkin GH eksikliği sendromu, vücut yağ kitlesinde artmaya karşılık, yağsız vücut kitlesi, total vücut suyu, kas kuvveti, egzersiz toleransı ile kemik mineral yoğunluğunda azalma, yaşam kalitesinin düşmesi ve bozuk lipid profili ile karakterize iyi tanımlanmış bir klinik antite olmuştur. Bu özellikleri nedeniyle metabolik sendrom X'e çarpıcı benzerlikler göstermekte ve dolayısıyla artmış morbidite ve mortalite riskini de beraberinde taşımaktadır. Çok sayıda kontrollü klinik çalışma, erişkin GH eksikliği saptananlarda kardiovasküler hastalık insidansının yüksek olduğunu göstermiştir. Erişkinde GH replasmanı son 15 yılda endokrinolojide giderek artan bir önem kazanmış ve yukarıda bahsedilen olumsuzlukları geri döndürdüğüne ilişkin sağlam kanıtlar oluşmaya başlamıştır.


