Fizyolojik Optik Sinir Başı Çukurlaşması Olan Olgularda Optik Sinir Başının Heidelberg Retina Tomografisi ve Optik Koherens Tomografi ile Değerlendirilmesi: Karşılaştırmalı Çalışma
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırmalar
CİLT: 8 SAYI: 4
P: 170 - 177
Aralık 2012

Fizyolojik Optik Sinir Başı Çukurlaşması Olan Olgularda Optik Sinir Başının Heidelberg Retina Tomografisi ve Optik Koherens Tomografi ile Değerlendirilmesi: Karşılaştırmalı Çalışma

Med J Bakirkoy 2012;8(4):170-177
1. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği, İzmir
2. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Göz Kliniği, Ankara
3. Akdağmadeni Devlet Hastanesi, Göz Hastalıkları Servisi, Yozgat
4. Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları AD, Yozgat
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 14.08.2012
Kabul Tarihi: 26.09.2012
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Çalışmamızda göz içi basıncı (GİB) ve görme alanı (GA) normal olarak değerlendirilip optik sinir başı (OSB) çukurlaşması 0.6 ve üzerinde olan fizyolojik çukurlaşma (FÇ) tanısı koyduğumuz olguların OSB parametreleri ve retina sinir lifi tabakası (RSLT) kalınlıkları, Heidelberg retina tomografisi (HRT) ve optik koherens tomografi (OKT) ile ölçülüp erken glokomatöz (EG) hasarı olan ve normal (NK) olgularla karşılaştırmalı değerlendirilmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem:

Daha önce glokom tanısı almamış ve rutin muayenede cup/disk oranı (C/D) ≥ 0.6 olan fizyolojik çukurlaşmalı 57 olgunun 57 gözü ile C/D ≤ 0.4 olan 55 olgunun 55 gözü (normal grup) ve glokom birimimizde takipli erken glokomatöz hasarı olan 56 hastanın 56 gözü çalışmaya alındı. Tüm olgulara tam oftalmolojik muayene, gün içi intraoküler basınç takibi, gonyoskopi, santral kornea kalınlığı (SKK), OKT ile RSLT kalınlık analizleri, HRT ile OSB parametreleri ölçümleri ve GA testleri yapıldı. Tüm olguların birer gözleri randomize olarak seçildi.

Bulgular:

OKT ve HRT ile yapılan ölçümlerde üç grup arasında anlamı farklılık olduğu görüldü (p<0.001). FÇ’li olguların disk alanının her iki gruptan anlamlı olarak daha büyük olduğu görüldü (p<0.001). FÇ’li olguların çukurluk alanı EG’lu olguların çukurluk alanına benzer (p=0.085) bulunurken NK grubundaki olgulardan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.001). Rim alanında beklendiği gibi FÇ’li ve NK’ lu olgular arasında fark yoktu (p=0.355) ve her iki grubun rim alanı EG’lu olgulardan daha kalın olarak ölçüldü (p=0.002). FÇ, EG olguları birbirinden ayırdedebilen en önemli OKT parametresinin ortalama RSLT kalınlığı olduğu görüldü. OKT ve HRT ile yapılan ölçümlerin FÇ’li olguları ayırt etmedeki duyarlılığı ve özgünlüğü karşılaştırıldığında OKT’nin daha üstün olduğu görüldü.

Sonuç:

Optik koherens tomografi ve Heidelberg retina tomografisi geniş optik sinir başı çukurluğu olan olguların glokomdan ayrımında faydalı olabilirler.

Anahtar Kelimeler:
Fizyolojik çukurlaşma, OKT, HRT, RSLT