ÖZET
Amaç:
Gelişimsel kalça displazili (GKD) olgularda uyguladığımız Salter innominat osteotomisi tedavisinin sonuçlarının değerlendirilmesi.
Gereç ve Yöntem:
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde Ocak 2000- Ocak 2007 tarihleri arasında ilk tedavileri açık redüksiyon ve Salter innominat osteotomisi (SİO) ile yapılan 50 hastanın toplam 56 kalçası çalışmaya alındı. Hastaların 6’sı erkek 44’ü kız idi. Hastaların ameliyat sırasında ortalama yaşı 22.4 (11 – 60) ay idi. Hastaların 44 tanesi tek taraşı, 6 tanesi iki taraşı idi. Hastalara rutin hazırlıklar sonrası, preoperatif traksiyon uygulanmadan standart SİO operasyonu gerçekleştirildi. Ameliyat sırasındaki değerlendirmeye göre gerekli olanlara addüktor tenotomi ve iliopsoas tenotomisi de eklendi. Hiçbir hastaya femoral kısaltma veya derotasyon osteotomisi uygulanmadı. Hastalara 45 gün süreyle pelvipedal alçı, 45 gün süreyle de kalça abduksiyon cihazı (Dennis-Brown tipi) uygulandı. Hastalar ameliyat sonrası ortalama 21.6 (7-44) ay izleme sonrası değerlendirildi. Hastaların tümü klinik olarak modifiye Mac Kay kriterlerine, radyolojik olarak Severin kriterlerine göre, femur başı avasküler nekrozu açısından Kalamchi ve MacEwen’s avasküler nekroz değerlendirme kriterlerine göre değerlendirildi.
Sonuç:
Salter innominate osteotomisi uyguladığımız olguların sonuçları ve literatürle yapılan karşılaştırma, bu tedavi yönteminin 18ay - 6 yaş arası hastalarda GKD tedavisinde etkin bir yöntem olduğunu ve kliniğimiz sonuçlarının literatür ile uyuştuğunu göstermektedir.
Bulgular:
Hastaların ortalama 21.6 (7–44) ay izleme sonrası klinik değerlendirmede 51 kalça (%91.1) grup I (çok iyi), 4 kalça (%7.1) grup II (iyi), 1 kalça (%1.8) grup III (orta) olarak bulundu. Radyolojik değerlendirmede 44 kalça (%78.5) grup I ( çok iyi), 8 kalça (%14.3) grup II (iyi), 3 kalça (%5.4) grup III (orta), 1 kalça (%1.8) grup IV (kötü) olarak değerlendirildi. Femur başı avasküler nekroz 3 kalçada tespit edildi. Tüm kalçalardaki avasküler nekroz Kalamchi-MacEwen sınışamasına göre Tip 1 olarak değerlendirildi. Bir hastada redislokasyon tespit edildi.