Karaciğer yaralanmalarında prognostik faktörler
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırmalar
CİLT: 3 SAYI: 1
P: 15 - 18
Mart 2007

Karaciğer yaralanmalarında prognostik faktörler

Med J Bakirkoy 2007;3(1):15-18
1. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital Department of General Surgery, İstanbul
2. Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital Department of General Surgery, İstanbul
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 08.12.2006
Kabul Tarihi: 01.03.2007
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Operatif olarak tedavi edilen karaciğer travmalı olgularda mortaliteye etki eden faktörlerin retrospektif olarak araştırılması planlandı.

Gereç ve Yöntem:

Analiz edilen parametreler yaş, cins, yaralanmanın tipi, Injury Severity Score (ISS, yaralanma ağırlık derecesi), Abdominal Trauma Index (ATI, abdominal travma indeksi), yaralanan abdominal organların sayısı (NIAO, number of injured abdominal organs), yapılan ameliyatlar, hastanede yatış süresi ve mortaliteydi. Ameliyat endikasyonları hızlı resüsitasyon sonrası hemodinamik stabilitenin sağlanamaması, ek abdominal organ yaralanması kuşkusu, peritoneal irritasyon bulguları ve 2 üniteden fazla kan transfüzyonu gereksinmesiydi. Karaciğer ve diğer organ hasarları Abbreviated Injury Scale (Kısaltılmış Yaralanma Skalası, AIS) 1990 revizyonuna göre derecelendirildi. ISS ve ATI skorları her hasta için hesaplandı.

Sonuç:

Karaciğer hasarının derecesi ile ISS ve ATI’nin mortaliteyi anlamlı olarak etkilediği sonucuna varıldı. Bu göreceli olarak küçük travmalı hasta grubunda, künt ve penetran travmada ISS ve ATI’nin uygulanabilirliği ve prognostik etkileri gösterildi. ISS ve ATI birbirleriyle ve mortalite ile korelasyon gösterdiği için prognoz tayininde skorlama sistemleri olarak uygun yöntemlerdir.

Bulgular:

Yaş ortalaması 25±8 idi. Altı hastada künt, 11 hastada penetran travma mevcuttu. Grade III ya da daha ağır karaciğer yaralanmaları tüm seride %64.6 idi. Karaciğer yaralanmasının derecesi hastanede yatış süresiyle koreleydi (r:0.65, p=0.015). İlk gelişte 11 hastada şok mevcuttu. Onüç hastada (%76.5) ek intra- ya da extra-abdominal organ yaralanması vardı. Ölen ve sağ kalan hastalarda NIAO sırasıyla 1.8±0.9 ve 2.3±0.8 idi (p0.05). NIAO³3 olan olguların %40’ına karşılık NIAO <3 olanların %16.6’sı mortal seyretti. Karaciğere yönelik operatif işlemler hepatorafi (n:8), perihepatik packing (n:4) ve sağ lobektomiydi (n:1). Tüm seride mortalite oranı %23.5 idi. Hastanede ortalama yatış süresi 11 gündü. Künt travmanın mortaliteyi arttı rdığına dair bir eğilim saptandı (mortalite oranı künt travmada 3/6 ve penetran travmada 1/5, OR:10, p=0.05). Künt travma karaciğer hasarının derecesiyle (r:0.74, p=0.001) ve kan transfüzyonu sayısıyla (r:0.75, p=0.002) anlamlı olarak ilişkili bulundu. Karaciğer hasarının derecesi de aynı şekilde kan transfüzyonu sayısıyla ilişkili bulundu (r: 0.66, p=0.01). fiok varlığı hematokrit düzeyi ile (r:0.80, p=0.001), karaciğer hasarının derecesi ile (r:0.50, p=0.03) ve kan transfüzyonu sayısı ile (r:0.60, p=0.006) ilişkili bulundu. Ölen ve sağ kalan hastalarda ortalama ISS sırasıyla 32.5 ve 12.4 idi (p=0.0001). Ölen ve sağ kalan hastalarda ortalama ATI sırasıyla 39.2 ve 15.3 idi (p=0.001). Korelasyon analiziyle ISS ve ATI’nin her ikisinin de mortaliteyle anlamlı olarak korele olduğu gösterildi (ISS için r:0.74, p=0.0001 ve ATI için r:0.60, p=0.001).

Anahtar Kelimeler:
Karaciğer, yaralanma, travma, travma skorlama sistemleri, ISS, ATI