ÖZET
Sonuç:
Kefirin akademik olarak kullanılmasında yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Daha fazla klinik çalışma ile kefirin preoperatif kullanımının postoperatif mortalite ve morbidite oranlarını azaltacağı görüşündeyiz.
Bulgular:
Gruplar arasında hemoglobin, hematokrit, lökosit ve trombosit seviyelerinde anlamlı fark tespit edilmedi (p>0.05), ancak total protein seviyesinde gruplar arasında anlamlı fark tespit edildi (p<0.05). Kefir grubumda patlama basınçları şam gruptan (p:0.003, p<0.01) ve anastomoz grubundan (p:0.001, p<0.01) fazla bulundu. Ensure grubunda patlama basınçları şam grubundan (p:0.035, p<0.05) ve anastomoz grubundan (p:0.035, p<0.05) anlamlı olarak yüksek tespit edildi. Hidroksiprolin seviyeleri şam grupta diğer tüm gruplardan (kefir-p:0.004, p<0.01, ensure-p:0.002, p<0.01, anastomoz grubu-p:0.001, p<0.01) istatiksel olarak anlamlı yüksek idi.
Gereç ve yöntem:
Çalışmada 40 adet dişi albino Wistar sıçan kullanıldı. Sıçanlar şam grup (grup A), anastomoz grubu (grup B), anastomoz sonrası kefir grubu (grup C), ve anastomoz sonrası ensure grubu (Grup D) olarak dörde ayrıldı.
Amaç:
Kefir, tibbi etkileri zengin ve etkili verilerle kanıtlanmış probiyotik beslenme ürünüdür. Kefirin antimikrobiyal, skatrizan ve antikanser etkileri ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen intestinal anastomozların postoperatif iyileşme sürecindeki iyileştirme etkisi ve patlama basınçları ile ilgili çalışma yoktur. Çalışmamızda enteral beslenme ürünleri olan Kefir (Altınkılıç) ve Ensure’un (Abbott) kolonik anastomozlardaki iyileşmeye etkisi incelenmiştir.