ÖZET
Amaç:
Mekonyumla boyanmış amniotik sıvı (MSAF) obstetrik bir risk ile ilişkili olduğu ve term, preterm ve postterm yenidoğanlarda advers neonatal sonuçların riskini önemli ölçüde arttırdığı bildirilmiştir. Bu çalışmada mekonyumlu lezyonlu amniyon sıvısı ile doğan yenidoğanları değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler:
Tüm canlı doğanlarda (n=2866) doğumhane verileri ve mekonyumlu lezyonlu amniotik sıvı yenidoğanların klinik verileri.
Bulgular:
Canlı doğan yenidoğanların %10’u mekonyum lekeli amniyon sıvısı (n=288) ile komplike idi. Mekonyum boyalı yenidoğanlarda, gebelik yaşı, doğum ağırlığı, boy, baş çevresi, kadın cinsiyet, aktif resüsitasyon, yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabul ve istatistiksel olarak daha yüksekti ve Apgar skorları mekonyumdan doğan yenidoğanlara göre daha düşüktü. Mekonyum lekeli amniyon sıvısı ile doğan yenidoğanlar tekil gebeliklerden alındı (p=0,007). Regresyon analizi, kadın cinsiyet ve doğum öyküsünün mekonyum varlığını etkileyebileceğini göstermiştir.
Sonuç:
Çalışmanın sonuçları, trakeal emilimin, MSAF ile doğan yenidoğanlar için mekonyum aspirasyon sendromu önlemek için tam olmadığını gösterdi. Vokal kordonun altındaki mekonyum, tüm MSAF yenidoğanlarında mevcut değildi. MSAF yoluyla doğan yenidoğanlarda kadın cinsiyeti ve doğum yüksekliği olabilir.


