Pilonidal Sinüs Morfolojisinin Cerrahi Seçim Üzerindeki Etkileri
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma
CİLT: 15 SAYI: 3
P: 259 - 264
Eylül 2019

Pilonidal Sinüs Morfolojisinin Cerrahi Seçim Üzerindeki Etkileri

Med J Bakirkoy 2019;15(3):259-264
1. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Clinic of General Surgery Department, İstanbul, Turkey
2. İstanbul University Cerrahpaşa Faculty of Medicine, Department of General Surgery Department, İstanbul, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 17.01.2019
Kabul Tarihi: 27.01.2019
Yayın Tarihi: 03.09.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Biz bu çalışmamızda, cerrahi tedavi uygulanan pilonidal sinüs tanılı hastalarımızın histo-patolojik verilerinden yola çıkarak, kliniğimizde seçilen cerrahi tekniğin belirlenmesinde göz önüne alınan morfolojik parametreleri retrospektif olarak ortaya çıkarmayı ve ileride uygulanacak olan cerrahi girişimlerin seçiminde kullanılabilir algoritmaların oluşturulması için bir temel oluşturabilmeyi amaçladık.

Yöntemler:

Bu çalışmada, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda 2007 ile 2011 yılları arasında pilonidal sinüs tanısı ile farklı cerrahlar tarafından opere edilen 594 hastanın histopatoloji raporları retrospektif olarak incelendi. Piyesin boyutu, orifis sayısı ve çapı, eksizyon materyalinin boyutu, cerrahi sınır (fistül ağzının en yakın cerrahi sınıra olan mesafesi) parametreleri elde edildi. Histo-patolojik verilerin yanı sıra, hastaların yaş ve cinsiyetlerinin operasyon seçimine etkisi de araştırıldı.

Bulgular:

Limberg flebi ile onarım, %68,7’lik oran ile en çok tercih edilen yöntem olarak belirlendi. Limberg grubunda fleb alanı ve cerrahi sınır diğer üç ameliyat grubundan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05). Marsupiyalizasyon yönteminin, limberg, karydakis ve primer tamir ameliyatlarına göre, her geçen yıl kendi içinde anlamlı düzeyde daha fazla tercih edildiği gözlenmiştir (p<0,05). Tüm yöntemler incelendiğinde Karydakis ve primer tamir uygulanan kadınların erkek hastalara göre oranı, diğer iki yöntemdeki orandan anlamlı fazla bulunmuştur (p<0,001).

Sonuç:

Patolojik verilerden yola çıkarak yaptığımız inceleme sonucunda cerrahların pilonidal sinüs tedavi yöntemi tercihinde hastanın cinsiyetine, hastalığın derecesine, iyileşme sürecine, uyguladıkları cerrahi yönteme alışkanlıklarına ve rezeksiyon materyalinin genişliğine göre karar verdikleri görülmektedir.

Anahtar Kelimeler:
Pilonidal sinüs, limberg, karydakis, primer tamir, marsupiyalizasyon