Psödoeksfoliasyon Sendromlu Gözlerin Heidelberg Retinal Tomografi İle Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırmalar
CİLT: 9 SAYI: 3
P: 126 - 130
Eylül 2013

Psödoeksfoliasyon Sendromlu Gözlerin Heidelberg Retinal Tomografi İle Değerlendirilmesi

Med J Bakirkoy 2013;9(3):126-130
1. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İstanbul
2. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İstanbul
3. Fatih Devlet Hastanesi, Göz Hastalıkları Servisi, Trabzon
4. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İstanbul
5. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, Antalya
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 31.05.2012
Kabul Tarihi: 18.03.2013
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Psödoeksfoliasyon sendromlu (PES) vakaların, optik sinir başı ve retina sinir lifi tabakasının (RSLT) Heidelberg Retinal Tomografi (HRT) ile değerlendirilmesi ve sonuçların sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırılması.

Gereç ve Yöntem:

Retrospektif çalışmamıza toplam 40 kişi alındı. Muayenesinde ön kamarada psödoeksfoliasyon materyali saptanan, diğer tüm bulguları normal olan 20 hastadan Grup 1, tüm göz muayene bulguları normal olan 20 kişiden ise Grup 2 oluşturuldu. Grup 1 için ortalama yaş 66.5±9.20 (52-78) ve Grup 2 için ortalama yaş 65±5.93 (50-74) idi. Ortalama göz içi basıncı Grup 1 için 16.9±2.1 mmHg (12-20), Grup 2 için 15.0±1.9 mmHg (13-20) idi. Hasta grupları arasında yaş, cins ve göz içi basınçları arasında anlamlı fark yoktu. (p=0.433; p=0.621; p=0.771). Tüm hastalara HRT3 cihazı ile optik sinir başı ve retina sinir lifi tabakası ölçümleri yapıldı ve sonuçlar kıyaslandı.

Bulgular:

Gruplar arasında; disk alanı, çukur alanı, rim alanı, çukur-disk oranı, rim hacmi, ortalama çukur derinliği, en fazla çukur derinliği, çukurluk biçim ölçümü parametrelerinde anlamlı farka rastlanılmadı. Çukur hacmi, yükseklik değişim konturu, ortalama RSLT kalınlığı, RSLT çapraz kesit alanı parametreleri ise Grup1’de anlamlı ölçüde kötüydü ve glokom lehine değişiklikler gösteriyordu.

Sonuç:

PES’lu vakalarda HRT ölçümlerinde glokom lehine değişikliklerin başlamış olduğunu saptadık. Bu nedenle PES saptanan olguların daha yakından takip edilmesi gerektiğini, glokom tanısı konulmamış ve normotansif dahi olsalar göz içi basıncını düşürecek medikal ya da cerrahi tedavilerin uygulanmasının önemli bir seçenek olduğunu düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler:
Psödoeksfoliasyon, heildeberg retinal tomografi, glokom