ÖZET
Amaç:
Romatizmal hastalıkları nedeniyle hastalığı modifiye edici antiromatizmal ilaç (DMARD) kullanan hastaların koronavirüs hastalığı-2019 (COVİD-19) pandemisi döneminde sağlık durumlarını, romatizmal hastalıkları ve DMARD kullanımları açısından deneyimlerini ve COVİD-19’a yakalanma/ağır geçirme durumlarını araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem:
Romatizmal hastalıklar polikliniğimizde takipli olan ve tedavisinde DMARD kullanan romatoid artrit, ankilozan spondilit ve psöriatik artrit hastaları Haziran 2020-Ocak 2021 arasında rutin takipleri sırasında değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, sistemik hastalıkları ve ilaçları, romatizmal hastalıkları ve tedavileri, tedavide ve şikayetlerdeki değişimleri bir takip formu kullanılarak kaydedildi.
Bulgular:
Çalışmaya dahil edilen 156 (95 kadın, 61 erkek) hastanın yaş ortalaması 43,4’tü. Hastaların %25’i randevularına düzenli gelirken, %67’si tedavisinde değişiklik yapmamıştı. Yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, meslek, romatizmal hastalık grubu ve DMARD grupları ile COVİD-19’a yakalanma/ağır geçirme durumları arasında ilişki saptanmadı. Bir kronik respiratuvar hastalığa sahip olma veya birden fazla komorbid hastalığa sahip olma ile COVİD-19’u ağır geçirme arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı (hepsi için p<0,05). Romatizmal hastalık aktivitesi orta/yüksek olanlarda, hastalık aktivitesi düşük/remisyonda olanlara göre COVİD-19’a yakalanma oranı anlamlı olarak daha yüksekti (hepsi için p<0,05). Sigara içenlerde COVİD-19’a yakalanma oranı, içmeyenlere göre anlamlı olarak daha düşüktü (p=0,039). Hastaların pandemi öncesine göre pandemi döneminde hastalık aktivitesinde anlamlı bir artış görüldü (p<0,001). Bu süreçte romatizmal hastalığının tedavisinde değişiklik yapma ile hastalık aktivitesinde artış durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p=0,003).
Sonuç:
Komorbid hastalıkları olanlarda COVİD-19’u ağır geçirme riski ve hastalık aktivitesi orta-yüksek olanlarda COVİD-19’a yakalanma riski artmıştır. Pandemi sürecinde rutin takibe ve ilaç tedavisine uyumun azalması, romatizmal hastalık aktivitesinde artış riskini artırmaktadır.