ÖZET
Sonuç:
Sıçanlarda oluşturulan deneysel tıkanma sarılığı modellerinde, ursodeoksikolik asit ve piperasilin-tazobaktamın tıkanma sarılığı ile ilişkili akut böbrek yetmezliği üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkiye sahip değildir.
Bulgular:
Üçüncü ve 4. gruptaki deneklerde saptanan endotoksin düzeyi, kontrol grubuna kıyasla anlamlı düzeyde yüksek ve 2. gruba kıyasla anlamlı düzeyde düşük bulundu. Üre ve kreatinin düzeylerinin kontrol grubu haricindeki gruplarda kontrol grubuna kıyasla anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptandı. Histopatolojik incelemede, kontrol grubu haricindeki tüm gruplarda anlamlı düzeyde şiddetli ve yaygın renal tubuler nekrozun varlığı tespit edildi.
Gereç ve Yöntem:
Toplam 40 erkek Spraque-Dawley cinsi sıçan rastgele seçilmiş on denekten oluşan 4 eşit gruba bölündü. Birinci grup kontrol grubu olarak kabul edildi ve bu gruba sadece şam laparotomi uygulandı. Diğer üç gruptaki deneklerin tümünde laparotomiyi takiben ortak safra kanalı bağlanarak tıkanma sarılığı oluşturuldu. Birinci ve 2. gruba işlem sonrasında hiçbir ek tedavi verilmezken, 3. gruba enteral ursodeoksikolik asit tedavisi ve 4. gruba parenteral piperasilin-tazobaktam tedavisi uygulandı. İşlemden sonraki 14. günde sakrifiye edilen deneklerden alınan kan örneklerinden böbrek fonksiyonu parametreleri, karaciğer fonksiyonu parametreleri, endotoksin düzeyleri belirlenirken, alınan böbrek dokusu örnekleri de histopatolojik incelemeye tabii tutuldu.
Amaç:
Tıkanma sarılığı ile ilişkili akut böbrek yetmezliği, fizyopatolojisi ve tedavisi henüz tam olarak aydınlatılmamış olan ve hala klinik önemini koruyan ciddi bir tablodur. Yapılan birçok çalışmada, endotoksemi ve bununla tetiklenen sepsisin bu tablonun ortaya çıkma sürecinde kilit role sahip olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda, sıçanlarda oluşturulan deneysel tıkanma sarılığı modellerinde ursodeoksikolik asit ve piperasilin-tazobaktamın böbrek hasarı üzerine etkilerini araştırdık.