ÖZET
Amaç:
Çalışmamızda Türk toplumunda genital hiatus (GH) ve perineal body (PB) ölçümlerinin orta değerlerini bulmayı, ölçümlerin etkilendiği faktörleri ve değerlerin tekrarlayan vajinit, vajinal gaz sıklığına etkisini araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmamız 18-45 yaş arası hiç doğum yapmamış ve tek doğum yapmış 405 kadında GH ve PB ölçümleri alınarak yapılmıştır. Bu hastalarda vücut kitle indeksi (VKİ), hastalıklar, geçirilen cerrahiler, aktif koit süresi, tekrarlayan vajinit ve vajinal gaz semptomları sorgulanmıştır.
Bulgular:
Tüm olgularda GH ortalama değer 23,84 mm, PB ortalama değer 31,13 mm bulundu. Vajinal doğum yapan (NSD) grubundaki olguların GH değerleri, hiç doğum yapmamış (nullipar) ve sezeryan ile doğum yapmış (CS) grubundakilerden anlamlı yüksektir (p=0,016, p=0,021; p<0,05). Nullipar olgularda tekrarlayan vajinit sıklığı anlamlı olarak daha düşük tespit edildi (p=0,003; p<0,01). Olguların GH ile VKİ ölçümleri, mediolateral epizyotomi ve yaş arasında pozitif yönlü istatistiksel anlamlı ilişki saptanmıştır. Olguların PB ile VKİ ölçümleri ve aktif koit süreleri arasında pozitif yönlü istatistiksel anlamlı ilişki saptanmıştır. Tekrarlayan vajinit ve vajinal gaz öyüküsüne göre olguların GH ve PB ölçümleri, istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Sonuç:
Türk kadınlarında ortalama GH değeri 23,8 mm ve ortalama PB uzunluğu 31,1 mm idi. Tek vajinal doğum, mediolateral epizyotomi, yaş ve kiloya bağlı olarak GH genişlediği ve nullipar kadınlarda tekrarlayan vajinitin daha az olduğu saptandı. Bu sonuçlara göre tek bir doğum bile pelvik tabanda değişikliklere neden olmaktadır. Artan GH vajinanın savunma mekanizmalarını bozabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir. Bu veriler ışığında kilo kontrolünün ve epizyotomisiz primipar doğumların artırılmasının önemli olduğuna inanıyoruz.