ÖZET
Amaç:
Dalak yaralanması olan olgularda güncel yaklaşım nonoperatif tedavi ile dalağı korumaya yönelmiştir. Bu çalışmada son üç yıl içinde dalak travması nedeniyle kliniğimize başvuran olgular retrospektif olarak irdelenerek nonoperatif tedavi prosedürlerinin üstünlüğü ortaya konmaya çalışıldı.
Gereç ve Yöntem:
Temmuz 2002-Eylül 2005 arasında acil servisimize başvuran 21 dalak travması olgusu retrospektif olarak incelendi.
Bulgular:
Olguların kadın/erkek oranı 7/14, yaş ortalaması 27.57±2.34 (13-53) idi. Olguların etyolojileri incelendiğinde dalak yaralanmaları- nın 7 olguda yüksekten düşme, 6 olguda delici kesici alet yaralanması, 6 olguda araç dışı trafik kazası, bir olguda araç içi trafik kazası ve bir olguda da darp nedeniyle olduğu tesbit edildi. Olguların tümüne hospitalizasyon öncesi batın ultrasonografisi ve bilgisayarlı batın tomografisi yapılmıştır. Hospitalizasyon süresi boyunca kesin yatak istirahati altında sık fizik muayene ve hemogram takibi ile değerlendirilmişlerdir. Yaralanmaların Amerikan Travma Cerrahisi Derneği Organ Yaralanma Skalası’na göre 8’i Grade I, 9’u Grade II, 2’si Grade III ve ikisi de Grade IV idi. Olguların 17’si (%81) nonoperatif yaklaşımla tedavi edilirken 4’ü (%19) hemodinamik instabilite nedeniyle opere edildiler. Ortalama hastanede kalış süresi 6.52 ± 0.75 (2-15) gün idi. Serideki tek mortalite (%4.76) araç dışı trafik kazası nedeniyle operasyona alınan multitravmalı olguda gerçekleşmiştir. Diğer olguların tümü şifa ile taburcu edilmişlerdir.
Sonuç:
Hemodinamisi stabil olan özellikle Grade I, II, III dalak travmalı olgular yakın takip altında nonoperatif yaklaşımla başarılı bir şekilde tedavi edilebilmekte ve gereksiz splenektomiler önlenebilmektedir.