ÖZET
Amaç:
Toplum yaşlandıkça, eşlik eden hastalıklar ve komplikasyonlar nedeniyle şeker hastalarının yönetimi önem kazanmakta ve zorlaşmaktadır. Bu çalışma 65 yaş üstü şeker hastalarında tedavi değişikliklerinin etkilerini incelemeyi amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem:
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi’nde 2010-2017 yılları arasında izlenen 65 yaş ve üzeri hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. Demografik veriler, komorbiditeler, komplikasyonlar ve tedavi değişikliklerinin metabolik etkileri değerlendirildi.
Bulgular:
Çalışmaya ortalama yaşları 72,0±6,6 yıl olan 250 hasta dahil edildi. Hastaların %78,8’inde hipertansiyon, %58,4’ünde dislipidemi, %32’sinde koroner arter hastalığı ve %10’unda kronik böbrek yetmezliği vardı. Diyabetik nöropati sıklığı %26, nefropati %22,8, retinopati %20,8 idi. Hipoglisemi görülme sıklığı %16,4 olarak belirlendi. Tek başına oral antidiyabetik ilaçların (OAD) kullanımı %19 azalırken, bu hastaların %14’ünün takip döneminde OAD + bazal insülin tedavisine ve %4'ünün bazal bolus tedavisine geçtiği gözlendi. Glikozillenmiş hemoglobinde (HbA1c) OAD’ye bazal insülin ilavesiyle ek bir %0,9’luk azalma ve bazal-bolus insüline geçilmesiyle ise ilave %1,2’lik azalma sağlandı.
Sonuç:
Çalışmamız, böbrek fonksiyonları korunmuş yaşlı diyabetlilerde tüm çekincelere rağmen metformin kullanımına devam edilmesinin ve gerektiğinde mevcut tedavilerine insülin eklenmesinin HbA1c değerini düşürerek etkili bir tedavi sağladığını göstermiştir. Ancak hipoglisemi sıklığının beklenenden düşük bulunması, ilerleyen diyabet yaşı ve eşlik eden otonom nöropatiye bağlı hipoglisemi farkındasızlığından kaynaklanıyor olabilir. Bu noktada hastaların eğitimi önem kazanmaktadır.